Editör | 26 Aralık 2013 | Gündem A- A+
Çiçek, Kanal 24 Televizyonunun canlı yayınına katılarak, gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.
İstanbul merkezli operasyona ilişkin değerlendirme yapan Çiçek, öncelikle olup bitenleri soğukkanlılıkla değerlendirmek gerektiğini, aksi halde sağlıklı bir sonuca varılamayacağını ifade etti.
“ÇOK SERT BİR ORTAM OLUŞTURULUYOR”
Çiçek, 2011 yılında yapılan seçimlerden sonra siyasetin, Meclis’in, Türkiye’nin, bölgenin gündeminin çok sert bir ortam oluşturduğuna dikkati çekti. Tartışmaların da bu sertlikte sürdürüldüğünü anlatan Çiçek, “Dolayısıyla biz bir konuyu tartışmak yerine, büyük ölçüde kavga ediyoruz. Zaman zaman hakaretlere varan sözler sarf ediliyor. Böyle olunca da olayın aslı, esası bir kenara itiliyor” dedi.
“KAYIT DIŞI SİYASET VAR”
Herkesin elini vicdanına koymasını ve gerçekten hukuka uygun bir tablo olup olmadığını sorgulamasını isteyen Çiçek, bu sorgulamadaki tereddütün devlete, yargıya ve hatta kişilerin birbirine güvenini aşındırdığını, hukuku siyasetin merkezine oturttuğunu söyledi.
Türkiye’de ekonomide olduğu gibi siyasette de kayıt dışılık bulunduğunu ifade eden Çiçek, şunları söyledi:
“Şu an iddia ediyorum, ekonomideki kayıt dışının en az iki katı Türkiye’de siyaset kayıt dışındadır. Siyasetin bir görünen aktörleri var, envanterde, tabloda, çizelgede, skalada görülen kayıt içindeki siyaset. Bunlar siyasi partilerdir, bizleriz. Ama Türkiye’de siyaseti biz yapmıyoruz: Biz başkalarından arta kalan ne varsa onu yapıyoruz ve kayıt içindeyiz. Ama bir de kayıt içindeki siyasetçilere etki eden, yön veren, pazarlık yapan, kavga yapan, yeri geldiğinde pek çok çekişmelere sebebiyet veren. Ve bu ülkede siyasetin bir gerçeği olarak, ama kayıt dışındaki gerçeği olarak önemli aktörler grubu var.
“27 NİSAN BUNUN BİR ÖRNEĞİYDİ”
Bunlar bazen sosyolojik gruplardır, bazen sermaye gruplarıdır, bazen medya gruplarıdır. Bazen bizatihi sivil toplum ya da geçmişte sıkça yaşadık, şimdi de bunun örneklerini görmek mümkün devletin anayasal kurumlarının anayasa ile kendisine verilmiş yetkinin dışına çıkarak Türkiye’yi yönlendirmeye, karar aldırmaya, karar oluşturmaya yönelik bir kısım faaliyetleri var. Bunları da sık sık yaşadık. İşte 27 Nisan böyle bir şeydi. Kayıt dışı bir siyaset örneğiydi. Darbeler, vesaire.”
“SİYASETİ BELİRLEMEYE ÇALIŞAN GRUPLAR VAR”
“Birisi bir alana müdahale ediyorsa ve anayasal yetkisinin dışına çıkıyorsa, bu bal gibi kayıtdışı siyasi bir faaliyettir” ifadesini kullanan Çiçek, şunları söyledi:
“Hiç görülmeyen birtakım siyasi unsurlar var. Bunların bir kısmı Anayasal kuruluşlardır. Dün daha etkindi, bugün daha az etkin veya değil, onun yerine bugün başkaları ikame edildi, ediliyor. Sermaye grupları, sosyolojik gruplar. Siyasi faaliyetler olarak envanterde gözükmeyen ama siyaseti belirmeye çalışan ve yeri geldiğinde kavgaya tutuşan gruplar da var. Bu da siyasetin kayıtdışı bölümüyle alakalıdır. Üstelik kayıtdışı siyasetin, dış mihraklarla da bağlantılı olduğu dönemler olmuştur. Bir ülkede halkın seçtiği meşru hükümeti değiştirmeye vatandaş karar verecektir. Gazete ilanlarını hatırlayın, bir meslek örgütünün öncülüğünde havuzlar oluştu, transferler oldu… Eğer siz kayıtdışı siyasetin unsuruysanız kayıtiçi ilişkileriniz de çok normal olmaz. Bu çarpık bir ilişkidir ve eninde sonunda sıkıntı çıkarır.
Türkiye’de ekonominin en az üçte biri, siyasetin en az yarısı kayıtdışıdır. Fırsat bulundu mu oradan buradan siyaseti yönlendirmeye, meşru hükümetleri alaşağı etmeye çalışırlar.”
“KAYBEDEN YÜRKİYE OLUYOR”
Olması gereken şeylerin kendi mecrasında yürütülmesi gerektiğini belirten Çiçek, “Yolsuzluk mu sonuna kadar gidilsin. Bunda hepimizin menfaati vardır” dedi.
Çiçek, “Bugün çektiğimiz sıkıntıların sona ermesi bakımından bu yargılamalar yapılır, hukuk çerçevesinde kanaate varırız ama yargılamanın sonucu bile beklenmiyor. Türkiye, huzursuz bir ülke haline geliyor, kaybeden Türkiye oluyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak: ensonhaber.com