Son Dakika
Doğu Anadolu bölgesi grubu ilk toplantısına Malatya’da başladı
Akil Adamlar, kentteki tüm sivil toplum kuruluşları ile bir araya gelerek çözüm sürecine ilişkin değerlendirmeleri aldı.
Akil Adamlar toplantısına Doğu Anadolu gurubu Başkanı Can Paker(TSEV Başkanı),Başkan Vekili Sibel Eraslan (Yazar), Sekreter Ayhan Ogan (Sivil Dayanışma Platformu Başkanı), Abdurrahman Dilipak (Yazar), Abdurrahman Kurt(AK Parti Diyarbakır eski milletvekili), Zübeyde Teker (Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Dernekleri Federasyonu Başkanı) katıldı. Gurubun diğer üyeleri Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan, Hak-iş Genel Başkanı Mahmut Arslan ve Yeni Anayasa platformu kurucusu Mehmet Uçum ise bu akşam kente geleceği ve çalışmalara katılacağı belirtildi.
Akil Adamlar toplantısı Malatya’da faaliyet gösteren çeşitli kesimlerde çok sayıda sivil toplum kuruluşu katılırken, toplantının açılış konuşmasını yapan gurup başkanı Can Peker, Doğu Anadolu Bölgesi Akil Adamlar gurubundaki yer alan arkadaşların her birisinin kendi ayrı görüşlerinin bulunduğunu belirti. Kurulda bulunan herkesin ortak görüşünün bu sürecin barış içerisinde geçmesi olduğunu ifade eden Paker, silahların konuşmadığı sürece çözümün çok daha kolay olacağı ve bu çözümün herkes için mutluluk getireceğini düşünen insanlar olduğunu söyledi. Paker, bu toplantıların kendileri için çok önemli olduğunu belirterek sivil toplumun görüşlerinden alınan görüş ve değerlendirmeleri raporlaştırıp Ankara’ya sunacaklarını kaydetti.
Moderatörlüğünü eski milletvekili Abdurrahman Kurt’un yaptığı Akil Adamlar toplantısında daha sonra söz alan Gazeteci-Yazar Sibel Eraslan ise geleceğe dair umuduyla beslenen herkes gibi kanın ve gözyaşının durdurulmasını istediğini belirtti. Terör sebebiyle 40 bin civarında insanın toprağa verildiğini anlatan Eraslan “Bu çok bir büyük bir acı, mesele toprağa yatırdığımız canlarla da kalmıyor. Bunun arka planında terörün bizlere ödettiği çok büyük bir bilanço da var” şeklinde konuştu.
Çözümsüzlüğü çözüm olarak görenlerin olabileceğini belirten Eraslan, artık terörle beslenen vesayetlerin miladının dolduğunu ifade ederek çözüme karşı herhangi bir teklifleri olmayanlarında aslında kan dökülmesine razı gelemeyeceğini düşündüğünü söyledi. Akil Adamlar heyetinde her birinin ayrı bir siyasi duruşunun ve dünya görüşünün olduğunu ifade eden Eraslan, ‘Burada bütün bu farklılıkların ötesinde biraya gelişimizin özünde hayata dair dokunuş var” dedi.
Eraslan’dan sonra söz alan Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Dernekleri Federasyonu Başkanı Zübeyde Teker ise konuşmasına ‘PKK’lı ve KCK’lı siyasi tutukluların ailelerinin dernek başkanı olduğunu belirterek ‘Kürdüm, Kızılbaşım ve aynı zamanda sosyalistim birçok kimliği beraber taşıyan biriyim” dedi. Bu ülkede kurulduğu günden bugüne yaşatılan imha ve inkar siyasetinin ötekileşen en önemli kimliğinden birinin sahi olduğunu da belirten Teker, her dönem devletler ve iktidarların bu halkları karşı karşıya getirip kırdırdığını söyledi. Teker konuşmasına şöyle devam etti;
“Birilerin her zaman üstün olma isteği, yapay yarattığı ırk kimliği ile diğerlerini yok ettiği bir gerçek bu ülkede de hayat bulmuştur ve bunun bedelini tüm halklar ödemiştir. Ama bundan sonra artık ödemek istemiyoruz. Bu ülkede artık bundan sonra hiç bir halkın, hiçbir inancın üstün egemen olmasını istemiyoruz eğer olacaksa insan olmak şahsında bir oraklaşmada egemenlik söz konusu olsun.”
Akil Adamların amacının, bu süreçte halkın ne istediğini ve neleri esas aldığını öğrenmek olduğunu dile getiren Teker, oluşturacakları raporları daha sonra Hükümete, muhalefete ve kamuoyuna sunacaklarını belirtti.
Toplantıda daha sonra söz alan Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Ogan’da su sorunun aslında Türkiye’nin meselesi olduğunu ve partiler üstü bir mesele olduğunu belirtti. Akan kanın artık durması gerektiğini vurgulayan Ogan, ‘bu sürecin Türkiye’de ileri, katılımcı demokrasi ve sırtını halka dayamış bir siyasal sistemin yeninden kurulmasına katkı sağlayacak bir süreç olarak görüyorum” dedi.
Yazar Abdurrahman Dilipak ise tek bir fikrin propagandasını yapıp bir şeye ikna etmek için gelmediklerini belirterek “Bizim tek bir ortak paydamız var, Barış istiyoruz” dedi. Barışa nasıl gidiliri birlikte konuşmak için burada olduklarını belirten Dilipak, ‘Biz doğduğumuz ana babayı kendimiz seçmedik, doğduğumuz zamanı ve toprağı da kendimiz seçmedik. Cinsiyetimizi ya da derimizin rengini de biz seçmedik. Farklılıklarımıza rağmen barış içerisinde de bir arada yaşamanın yolunu arıyoruz” dedi.
‘Birbirimize karşı kazanacak bir zaferimiz yok’ diyen Dilipak, tek bir zaferin olduğunu onu da birlikte kazanabilecekleri bir zafer olduğunu belirtti. Birilerinin halkın kan ve gözyaşları üzerine dini etnik, politik ve vicdani kanat farlılıkları çatışma sebebi sayarak kendilerine iktidar ve servet arayışları içerisinde olduklarını belirten Dilipak, bunlara karşı direnebilmek için adalet barış ve özgürlük temelinde uzlaşılması gerektiğine inandığını belirtti. Adalet olmasa barışın da olmayacağını vurgulayan Dilipak, barışın olmadığı yerde hiçbir özgürlüğünde güvence altına olamayacağını söyledi. Dilipak şöyle devam etti; “Biz yeniden barışmayı kendi inancımızla tarihimizle kültürümüzle barışmayı biz denememiz gerekiyor. Bu süreç içerisinde bana kalırsa dünyayı örnek almamız gerek. Dünyada benzer çatışmalar nasıl önlendi onları da izlememiz gerek. Ve biz bizden sonrakiler içinde, muhtemel sorunlar içinde modern oluşturacak bir barış yapmamız gerekli. Bizim üzerime kendi ideolojilerini dayatanları asla kabul etmeyelim biz kendi sorunumuzu kendimiz çözeceğiz.”
Dilipak’ın konuşmasının ardından toplantıya katılan Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri sırayla söz alarak barış sürecine ilişkin görüşlerini ilettiler. 2,5 saat süren toplantının ardından Akil Adamlar gurubu yarında akşam saatlerinde Kongre ve Kültür Merkezinde halkın katılacağı bir toplantıda görüş ve düşünceleri dinleyecekler.
Kaynak:DHA
BENZER HABERLER