Son Dakika
Bu hafta küresel piyasalarda karamsarlıktan ziyade yoğun bir tedirginlik hakimdi. Parasal incelemelerin yapıldığı bütün mecralar adeta daha sonra herhangi biri suçlamayla ya da öngörüsüzlük eleştirisiyle karşı karşıya kalmamak için büyük bir çaresizlik içinde peş peşe durgunluk haberlerinden söz ediyorlardı.
Tabi ki de güneş balçıkla sıvanmaz, görünen köy kılavuz istemez ama parasal işlerin öyle ya da böyle izleyicisi, takipçisi; giderek bir parçası olan aktörler piyasalardaki iyi haberleri öne çıkarmak eğilimindeler. Hatta kritik zamanlarda, tartışmalı konularda kötücül yaklaşım sergileyenleri de sert bir dille uyarır karşılarına alırlar.
Her ne kadar ekonomik seyir küresel temelde sosyal sorunlara yol açsa da bu inatlaşma ve gerilim hali zaman zaman komik olabiliyor. Trajik ve de komik bir sahne.
EKONOMİDE KARAMSAR BİR TABLO ÇİZİLİYOR
Deutsche Welle, Almanya’nın sürmekte olan yükselişiyle övünürken (aslında gizliden avunurken) “Dünya ticaretini zorlu günler bekliyor” diyordu. Çünkü Dünya Ticaret Örgütü’nün (WTO) bu yılın nisan ayındaki dünya ticareti büyüme tahminleri yüzde 3,7 iken, örgüt bu tahminleri yüzde 2,5’e çekmişti. Bu oran ile dünya ticaretinin büyüme oranı, son yirmi yılın ortalama değerinin de altında kalıyor. Oysa 2011 yılında küresel mal ticaretinin büyüme oranı yüzde 6’ya kadar çıkmıştı. Euro krizinin gerekçe gösterilerek merkeze konduğu raporda dünya ticaretinin ihracata dayalı büyüme umudunu yok ettiği belirtiliyordu. Dahası bu gidişatın küresel büyük sermayenin korkulu rüyası olan, devletlerin korumacı politikaya baş vurmaları riskinin de arttığını gösteriyordu. Dünya Ticaret Örgütü, 2013 için yaptığı büyüme tahminlerini de 5,6’dan 4,5’e çekti. Dünya Ticaret Örgütü Başkanı Pascal Lamy, "Bu durgunluğun ana sebebi, Avrupa’daki borç krizinin yol açtığı sonuçlar" dedi. Lamy, ayrıca ABD ekonomisinin beklenenden daha zayıf ilerlediğini ve Japon ekonomisinin de iyi bir durumda olmadığını belirterek, “Manzara karamsar” diye konuştu. (Dwelle.de)
Nobel ödüllü ekonomist Joseph Stiglitz her an Yunanistan’a dönüşme tehlikesi taşıyan İspanya’ı işaret ederek bankacılık ve para politikalarında ortak bir akıl geliştirilmedikçe ve radikal değişiklikler yapılmadıkça Avrupa’nın düze çıkmak için pek de şansının kalmayacağına yönelik uyarıları karamsarlığın her kulvarda arttığını gösteriyordu.
ÇİN – JAPONYA GERİLİMİ ASKERİ NELERE GEBE?
Gelecekte düşman olmaktan ziyade dünya ekonomisinin kurtarıcısı olacağı gözüyle bakılan Çin’deki durumun da iyi seyretmemesi korkulu senaryoların sayısını arttırdı. Bilindiği üzere geçtiğimiz haftalarda Çin Borsası’nda gösterge endeks geçen yıla göre en sert çeyrek dönem kaybını kaydetti. Ekonomik yavaşlama derinleşirken küresel merkez bankalarının parasal genişlemeye karar vermelerinin büyümeyi desteklemeyeceği yönündeki spekülasyonları bu düşüşte etkili oldu.
Foreign Policy’den Daniel Altman kısa dönemli düşünmenin küresel ekonomiye neden bu kadar büyük tehditler oluşturduğunu soruyor ve cevabı kapitalizmin kültürel sorunlarına bağlıyordu. Çevresel ve sosyal etkiler gözetilmeksizin alınan kararların bir süre sonra ekonomide de miyoplaşamaya neden olduğunu ve yöneticilerden bağımsız olarak ülkeleri açmaza sürüklediğini söylüyordu. Bilmediğimiz bir şey değildi bu. Fakat artık bir şeylerin değişmesi gerektiğine dair tartışmaların batının muhafazakar kapitalistlerince de dile getirildiğini göstermesi açısından önemli.
Öyle ki dünyanın mevut küresel ekonomik tercihlerle daha fazla dönemeyeceğinin görülmesi, krizlerin etkisinin ve sayısının artmasıyla zaten bir dizi adaletsizlik yaratan mevcut uygulamaların daha da çekilmez hale geldiğinin kabul edilmesi, krizlerin sadece ekonomik yıkım ve yeniden oluşum döngüsüyle hareket etmeyeceğini, bu kadar karmaşanın içinde aklımıza gelmeyenin az kalsın başımıza gelecek olmasından yani Çin -Japonya geriliminden de anlaşılacağı üzere hiç beklenmedik bir şekilde, bölgesel de olsa derin çatışmaların yaşanacağına işaret ediyor. Şeytan olarak tanımlanan ülkelerin askeri açıdan büyük çılgınlıklar yapma potansiyellerini her geçen gün arttırmalarıysa cabası.
İşte tam da bu karmaşa da yangından mal kaçırma telaşı son derece trajik bir manzara oluşturuyor.
Özgür Atak
Odatv.com
Kaynak: odatv.comBENZER HABERLER