Editör ~ 05 Temmuz 2011 ~ Gündem, Siyaset ~ 1959 Kez Görüntülendi. A- A+
MHP lideri Devlet Bahçeli 12 Haziran’da yapılan genel seçimlerin ardından ilk kez grup toplantısında konuştu.Bahçeli, “CHP Genel Başkanı’nın, ‘arkadaşlarımızı satmayız’ sözleriyle bizi tariz yollu itham etmesi içine düştüğü ölçüsüzlüğün ve kafa karışıklığının bariz deşifresi olmuştur. Bize derme çatma siyasi delikanlılık gösterileri yapan Sayın Kılıçdaroğlu, önce aynaya bakmalı ve kimin arkadaşlarını satma ile ilgili engin tecrübeye sahip olduğunu orada görmelidir” dedi.
MHP ilk TBMM grup toplantısını Genel Başkan Bahçeli başkanlığında yaptı.
Toplantı, İstiklal Marşı ve saygı duruşuyla başladı.
Bahçeli, yaptığı konuşmada, MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan ve CHP’nin tutuklu milletvekillerinin durumunun “siyasallaşan yargının hazin ve ibretlik bir sonucu” olduğunu savundu.
Milletin seçip Parlamento’ya gönderdiği vekilleri serbest bırakmamanın “kasıtlı, yanlı ve başka hesapları gözeten yargının icraatından başka bir anlama gelmeyeceğini” ifade eden Bahçeli, “Başbakan Erdoğan’ın ‘ne yapalım seçmeseydiniz’ sözleri ise talihsiz olduğu kadar densizliğin ulaştığı seviyeyi göstermesi bakımından manidar olmuştur. Başbakan Erdoğan’a söylemek isterim ki bizim kimi aday gösterip göstermeyeceğimizi sana mı soracaktık? Senden icazet mi alacaktık? Sana mı danışacaktık? Bu kendini bilmez ve utanmaz zihniyet, geçmişte şahsını ilgilendiren kişiye özel anayasa değişikliğini pervasızca yapmıştı. Hukukun ilkelerini fütursuzca çiğnemiş ve CHP de bu işe ortak olmuştu” ifadesini kullandı.
Milletinin tercihiyle seçilmiş kişileri; “kaçma, saklanma ve delilleri karartma” zannıyla cezaevinde tutmanın “adalet anlayışına yapılabilecek en büyük kötülük ve tahribat” olduğunu öne süren Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hiçbir gerekçe, Meclis’in boykot edilmesine ve milletvekili yeminine aykırı hareket edilmesine mazeret teşkil etmeyecektir. Bu haliyle başta CHP olmak üzere, milletvekili yemini etmeyenlerin TBMM’nin saygınlığına fazlasıyla gölge düşürdüklerini bilmeleri lazımdır.
Madem ortada bir yanlış vardır, o halde bir başka yanlışla bunun giderileceğini düşünmek hezeyandır ve Gazi Meclis’in taşıdığı yüksek erdeme hakarettir.
Üstelik CHP Genel Başkanı’nın, Meclis’i protesto ederken; ‘arkadaşlarımızı satmayız’ sözleriyle bizi tariz yollu itham etmesi içine düştüğü ölçüsüzlüğün ve kafa karışıklığının bariz deşifresi olmuştur. Bize derme çatma siyasi delikanlılık gösterileri yapan Sayın Kılıçdaroğlu, önce aynaya bakmalı ve kimin arkadaşlarını satma ile ilgili engin tecrübeye sahip olduğunu orada görmelidir. Bizim boş laflara karnımız toktur.
MHP, 91 yıllık mazisinde böylesine bir boykotla karşılaşmayan kutlu Meclis’i, tartıştıracak ve itibarını zedeleyecek hiçbir niyetin ve eylemin içinde olamaz ve olmayacaktır. Ayrıca, Anamuhalefet Partisi tarafından yaşanılan yemin krizinin uluslararası alana taşınması da son derece acı verici ve talihsiz olmuştur.
Bir yönüyle ülkemizi uluslararası sivil toplum kuruluşlarına ve organizasyonlarına şikayet eden mektup, yeni CHP’nin ruh halini ve meselelere hangi zaviyeden baktığını da göstermiştir.
Ülke içi bir meselenin konuşulacağı ve tartışılacağı yer bellidir ve bunun da cumhuriyeti kurduğunu iddia eden parti tarafından anlaşılamaması büyük bir sorundur.”
Başkent Ankara vizyonundan çıkarak, küresel çekim alanına kapılan CHP’nin, ülke içindeki siyasi ve hukuki meseleleri dünyaya afişe etmesi en az yemin krizi kadar ciddi ve önemli bir problemdir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu partinin bu içler acısı hali, geleneği ve siyasi geçmişi bakımından kırılma ve sapmadır. Bu nedenle CHP, partimize laf yetiştireceğine kendisine bakmalı ve bize akıl vermekten bir an önce vazgeçmelidir.”
ÖNERİLER
Boykot ve yemin krizinin taraflarını aşağılayarak “tükürdüklerini yalayacaklar” demesinin bir Başbakan’a kesinlikle yakışmadığını belirten Bahçeli, yemin ve boykot krizinin giderilmesi ve tutuklu bulunan milletvekillerine ilişkin şu önerileri getirdi:
“Millet iradesinin heba edilmemesi ve milletimizin çekişmelerle oyalanmaması için yemin ve boykot krizinin tarafları bu eylemlerine bir an önce son vermeli ve Meclis’teki yerlerini almalıdırlar.
TBMM’de grubu bulunan bütün siyasi partilerden seçilecek temsilciler bir araya gelmeli, ahlaki ve tutarlılık gereğince tutuklu bulunan milletvekillerinin haklarını savunacak bir Meclis bildirisi için temel zemin oluşturmalıdırlar.
Millet iradesinin en büyük kefaret olacağı hatırlatılmalı ve bunda da tavizsiz olunmalıdır.
Yürürlükteki yasal hükümler, tutuklu bulunan milletvekillerinin salıverilmesine engel değildir.
Yalnızca kanun ve anayasa hükümlerinin objektif kriterler çerçevesinde uygulanması ve iktidarın bu konuda ön ayak olması meseleyi kökünden çözecektir.
Bunlara rağmen de bir çözüm ortaya çıkmıyorsa, Anayasa’nın 76. maddesine, tutukluyken seçilen milletvekillerinin durumlarını daha da netleştirecek ve serbest kalmalarını sağlayacak bir ifade ilave edilerek içinde bulunulan krizin ortadan kaldırılması mümkün olabilecektir.”
Bu önerilere rağmen, tutuklu bulunan milletvekilleriyle ilgili bir adım atılmazsa, o zaman akla “bu kişilerin başka davalara denge unsuru olarak tutulduğu hususunun” geleceğini dile getiren Bahçeli, “İmralı, Silivri ve KCK arasında denge arayışları varsa ve mesela Sayın Engin Alan bölücülere karşı rehin olarak tutuluyorsa, er ya da geç bunun hesabını sormak bizim için namus borcu olacaktır”’ diye konuştu.
ŞİKE SORUŞTURMASI
Öte yandan, MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri ise gazetecilerin “Şike soruşturmasıyla” ilgili sorusu üzerine, son zamanlarda kurumlar üzerinde çok yönlü operasyonların yapıldığını belirterek, şunları söyledi:
“Bu olaylardan sonra şu ortaya çıkıyor; kurumlar yıpranıyor, tartışılır hale geliyor. Kurumlarla ilgili kamuoyunun duyduğu güven sarsılıyor. Bu tür operasyonları, iddiaları, ithamları cevaplandırıp kamuoyu vicdanını rahatlatmak gerekiyor ama bu olayın biraz daha sessiz sedasız ve zaman içerisinde yapılması gerekiyor. İddiaların varit olup olmama durumuna göre kişilerin yıpratılmaması gerekiyor. Son zamanlara biraz bu konuya dikkat edilmediğini üzülerek izliyoruz.” (AA)
Etiketler: bahçeli, kılıçtaroğlu