Mehmet Barlas ~ 05 Temmuz 2011 ~ Yazarlar ~ 1795 Kez Görüntülendi. A- A+
Hemingway’in hangi romanından aklımda kalmış bu cümleler hatırlamıyorum.
Şöyle diyordu roman kahramanlarından biri:
-Cesaret tehlikenin üzerine gitmek değildir. Cesaret tehlikenin karşısında zarif davranabilmektir!..
“Kriz” ya da “Sorun” diyerek ele aldığımız “Tehlikeler” sosyopolitik yaşamımızın gündeminden hiç eksik olmuyorlar.
Bunların bazıları “Kriz stokumuz” da yıllardır çözüm üretilmeden bekletilmekteler.
Bazıları da, güncel gelişmelere dayalı biçimde zorla üretiliyorlar.
Şu anda gündemde bulunan en sıcak kriz, CHP’nin ve BDP’nin ürettikleri ve TBMM çalışmalarına katılmamayı içeren “Boykot” değil mi?
Sonu olmayan bir süreç
Eğer Başbakan Erdoğan’ın bu konudaki tavizsiz ve sert tutumu AK Parti’nin TBMM’deki çoğunluğu tarafından sonuna kadar sürdürülürse, başta Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP yönetimi açısından tehlikeli bir durum doğacaktır.
Bu partinin milletvekilleri seçmenlerine karşı hesap veremez konuma düşeceklerdir. Çalışmadan maaş alan ve sayıları TBMM çalışmalarını engellemeye yetmeyen “Siyasi korkuluk”lar haline dönüşeceklerdir.
İşte bu noktada Kılıçdaroğlu’nun gerçekçi bir durum muhakemesi yapıp “Zarif” davranması gerekiyor.
“Demokratik rejimin sağlığını korumak için boykotu bırakıyoruz” benzeri sayısız gerekçe üretilebilir.
Böylece Erdoğan’ın çözüm üretemediği krizi Kılıçdaroğlu çözmüş gibi görünebilir.
Cesaretin tanımı
Cebine söndürmeden koyduğu piposu yüzünden tutuşan ceketi ile hatırlanan İngiliz İşçi Partisi’nin 1960’lı yıllardaki Başbakanı Harold Wilson da “Cesaret” kavramını şöyle yorumlamıştı:
-Cesaret ölesiye korktuğunuzu sizden başka kimsenin bilmemesidir!
Ancak siyasi tehlikeler konusunda sade “Cesaret”in değil “Zarafet”in de gerektiğini bilmesi gerekenler arasında başbakan Erdoğan da var.
Özellikle yeniden “Kriz” çizgisine oturtulan “Kürt sorunu”nda, şoven Kürtçüler ve BDP’nin sözcüleri ne yazık ki “Şiddet”i, “Siyaset”e yeğ tutar söylemleri seslendirmekteler.
Başbakan Erdoğan da söylemlerini bu çizgiye oturtursa, istikrarı ve güvenliği onlarca yıldır tehdit eden bu tehlike, çözümsüz olarak gelecek kuşaklara aktarılacaktır.
Açılımlar sıfırlanır
Erdoğan’ın gerçekten cesaretle ve zarafetle gündemimize soktuğu “Açılım”lar, hiç olmamışlar gibi sıfırlanacaktır.
Buna benzer sorunların varlığı CHP yönetiminin umurunda olmayabilir.
Onlar TBMM’yi bir çözüm üretimi mekanı olarak görmek yerine, BDP’nin kötü bir taklitçisi konumunda TBMM’yi boykot etmeyi marifet sanabilirler.
Ama Başbakan Erdoğan’ın bu gibi davranışlara özenip, sertleşmek gibi lüksü yoktur.
Yine Hemingway’den bir cümle aktararak bu yazıyı noktalayalım:
-Akıllı insanlarda en az rastlanılan ruh hali mutluluktur!
Etiketler: