Koç, Zodyak’ ın ilk burcudur, bu nedenle yeni başlangıçları ve doğumu temsil eder. Koç insanı doğal, iç güdüsel, taze, saf ve hayattan zevk alan bir yapıdadır. Böylece, bir yapı meselesi olarak, birlikte olduğu insanları yoran çekingenlik de ona yabancıdır. Hayat onlar için heyecanlı bir macera anlamındadır. Her şeyden önce hayatın sunduklarını yakalamak ve her yönüyle hayatın tadını çıkarmak isterler.
Bazıları Koçta tipik egoistlik özelliklerinin bulunduğunu düşünürler, çünkü o, başkalarının kendi hakkında ne düşündüğünü, hareketlerinin onaylanıp onaylanmadığını öğrenmeye çalışmaz. Başkalarının, onu bildiğinden şaşırtmasına izin vermez. Koç, yaşamın her anında daimi bir meydan okuma görür. Koç insanı kendisini, cesareti, bireysel inisiyatifi ve enerjisi ile gösterir. Diğer yandan bunlar onun doğuştan gelen önderlik özellikleridir. Bunlar, yalnız hareket etme olarak da anlaşılabilir, aslında Koç her koşulda çok rahat yaşayabilir.
Koç insanı anlık tepkiler gösterir, bütün cesareti, enerji ve yaratıcılığı anlık bir meydan okumadır. Bu nedenle hiçbir şeyden çözülmemiş sorunlar kadar nefret etmez. Uzun süre çabalaması gerektiğinde sık sık tahammülünü kaybeder. Böylece, aslında uğrunda bütün gücünü harcadığı bir şeye, gerçekten ulaşmak istemediği izlenimi yaratır.
Son karar adımını atmakta tereddüt eder. Büyük amaçları, Koçu gerçekte sadece global olarak ilgilendirir. Küçük detaylar, ufak tefek noktalar ona dehşet verir.
Koçlar, “ıvır zıvır” ile uğraşmayı başkalarına bırakır ve ayının postu paylaşılmadan yeniden ava çıkarlar. Devamlı yenilik peşinde olma dürtüsünü hayat boyu bastıramazlar, aksi halde kişiliklerini kaybederler. Açıklık ve dürüstlükleriyle ara sıra diğer insanları yaralarlar. Aslında yaralama düşüncesi akıllarından bile geçmez. Koç insanları, bazılarının bakış açısına göre kader tarafından korunurlar. Çünkü, kozmik sistemimizde hayat veren ve hayatı koruyan Güneş, en büyük etkisini bu burçta gösterir.
Koç doğallığını, kendine hiçbir sınır koymamasına ve koydurmamasına borçludur. Koç insanları, küstahlık içeren davranışlar gösteren kişileri, açık ve arkadaş canlısı olmasına rağmen yanına yaklaştırmaz; bunlar pek küstahlık sayılmasa da koçun yanına yaklaşıp kartlarına bakmayı cesaret eden bir kişi, mantığının soğukluğunu ve keskinliğini hisseder, sınır dışına sürülür.
Kendisini sınırlanmış ve başarısı engellenmiş hissettiği anda. Koçun içindeki savaşçı tabiat, birdenbire canlanır. Diğer yandan Koç toleranslı ve birine analık edebileceği zaman yardımseverdir. Bir Koça bir şeyi beğendirmeye çalışmak, zor ve yorucu bir iştir. Bununla birlikte Koçun yardımseverliğini reddettiğiniz de, karşınızda yaralanmış ve hayal kırıklığına uğramış bir insan bulursunuz. Çünkü aldırmaz görünmesine rağmen, o aşırı derecede hassas ve duygusaldır. Paylaşma veya yardım teklifinin reddi durumunda tepkisi, depresif bir halde içe dönme olabilir, fakat kendini ilkel bir öfke ve kızgın bir hava içine de sokar. Ama bu durumdan çabuk kurtulur. Yeni bir yardım önerisi sunar, böylece Koçların yeni bir özelliği ortaya çıkar: Hastalık derecesinde sabırsızlık.
Koç insanları, genelde dış görünüşten de kolayca tanınabilirler. Çalı gibi, burunlarına kadar uzanan kaşları ve bariz yüz hatlarıyla bir Koçu düşünmek için, fantaziye fazla ihtiyaç yoktur.
14 Ağustos 2012, Bir Yorum
20 Eylül 2012, Bir Yorum
14 Ağustos 2012, Yorum Yapılmamış
02 Ocak 2014, Yorum Yapılmamış
14 Ağustos 2012, Yorum Yapılmamış